Havacılığın tarihsel ve güncel karbon salınımı
20. yüzyılın başlarında havacılık sektörünün küçük olması nedeniyle karbon salınımı önemsiz düzeydeydi. Ancak, 20. yüzyılın ortalarına geldiğimizde jet motorlu uçakların sivil havacılıkta kullanılmaya başlanmasıyla karbon salınımı, havacılık sektörü için düşünülmesi gereken bir konu haline geldi. Geçtiğimiz asrın sonlarında dünyanın küreselleşmesiyle birlikte sivil havacılık, dünyada önemli bir noktaya ulaştı. Bunun doğal sonucu olarak, 1990’lı yıllarda havacılık sektörü, dünya karbon salımının %2-3’ünden sorumlu oldu. Günümüzde ise havacılık sektörü, insan kaynaklı karbon emisyonunun yaklaşık %2,1’ini üretmektedir. Ticari uçuşlar, %80 ile bu salınımın en büyük nedenidir.
Havacılıkta karbon salınımını azaltmaya yönelik uygulamalar ve etkileri
Öncelikli olarak büyük uçak ve motor üreticileri, ürettikleri her yeni modelde karbon emisyonunu düşürmektedir. Örneğin, Airbus A320neo model uçak, bir önceki jenerasyonuna göre %15-20 arasında daha az yakıt tüketimi vaat etmektedir. Havayolu şirketleri ise daha az yakıt tüketen bu tip yeni uçaklara yönelmektedir.
Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO), sivil havacılıkta emisyonları dengelemek ve kontrol altına almak için çalışmaktadır. Bu konuda en önemli çalışması, 2016 yılında düzenlenen 39. Genel Kurul’da kabul edilen “Uluslararası Havacılık için Karbon Dengeleme ve Azaltma Şeması (CORSIA)” olmuştur. Türkiye dâhil 115 ülke bu programa katılmıştır. Bu programa katılan ülkeler, uluslararası havacılık faaliyetlerinden kaynaklanan emisyonları denetlemeli ve raporlamalıdır. ICAO’nun hedefi, 2050 yılına kadar sivil havacılıkta net sıfır karbon emisyonuna ulaşmaktır.
Sivil havacılıkta önemli bir diğer çalışma ise sürdürülebilir havacılık yakıtıdır (SAF). Bu yakıt türleri, ham petrol ve doğalgaz gibi fosil hammaddelerden üretilmez. Biyolojik ve sentetik yollarla üretildiği için kullanıldığında karbon salınımını %50 ile %80 arasında azaltması mümkündür. Ancak, maliyeti nedeniyle şu an sektördeki kullanımı %1’den daha azdır. ICAO ve birçok havayolu şirketi, SAF’ı 2050 hedeflerine ulaşmada önemli bir adım ve yatırım yapılması gereken bir alan olarak görmektedir.
Sıfır karbonlu hava taşımacılığı mümkün mü?
Uzun vadede sıfır karbonlu hava taşımacılığı mümkün olabilir; ancak bunun için teknolojik çalışmalara devam edilmesi gerekmektedir. Hidrojen yakıtı veya elektrikli uçak motorları bu hedefe ulaşmak için potansiyel çözümler arasında yer alabilir. Ancak, bu teknolojilerin depolanması günümüz koşullarında pahalıdır ve daha fazla zaman ile yatırım gerektirmektedir. Havacılıkta yaşanacak lojistik ve teknolojik devrimlerle birlikte, uzun vadede sıfır karbonlu hava taşımacılığının gerçekleşeceğine inanıyorum.
Kaynakça;
https://icao-dt.mfa.gov.tr/Mission/ShowInfoNote/397957