İnsanlık uzayı keşfetmek için yıllardır çeşitli çalışmalar sürdürmekte. Bugüne kadar uzaya sayısız roket fırlatıldı, uydu gönderildi. Kimi zaman gönderilen uydular çalışmadı, kimi zaman ise kazalar yaşandı. Bazen de Çin, Rusya, Hindistan gibi ülkeler ardında bırakacakları atıkları düşünmeden işlevselliğini yitirmiş uyduları füze ile vurmayı tercih etti. Bizler uzay hakkında araştırmalar yaptıkça uzayda ve gezegenlerin yörüngelerinde ömrünü doldurmuş uydu ve roketlerin enkazlarını bıraktık. Bu enkazlar artık yörüngedeki aktif uzay araçları için tehdit oluşturmaya başlayarak aksiyon alınması gereken boyuta ulaştı.
Uzay Çöpü Nedir?
Uzayda bırakılan herhangi bir makine ve parçalarına veya insan kaynaklı oluşan her atığa uzay çöpü veya uzay enkazı denilir. Bu kavram yörüngede kalan ölü uydular gibi büyük cisimler için kullanılabileceği gibi, bir parmak boyutunu geçmeyecek enkaz parçaları için de geçerli. Bu atıklar yörüngede birikerek uzay çöplüğünü oluşturur. Bu uzay çöplüğü yalnızca uydu ve roket enkazlarından kalan parçalar değil tıpkı insanoğlunun Dünya’da oluşturduğu çöplükler gibi çok çeşitli atıklar içerir. Araştırma görevi için uzaya gönderilen astronotların atıkları bile bu yığınların içerisinde bulunur. NASA’nın 2018 yılında yaptığı açıklamaya göre, Dünya’nın yörüngesinde yarım milyondan fazla atık parça bulunuyor. Bu sayı sadece NASA tarafından takip edilebilen atık miktarı. Avrupa Uzay Ajansı (ESA)’na göre Dünya yörüngesinde 9.600 tondan fazla çöp nesne var.
Uzay Çöpünün Riskleri Nelerdir?
1957 yılında Amerikan Savunma Bakanlığı, boyutu bir greyfurttan daha büyük olan tüm uzay çöplerini sırf bu iş için ürettiği uydu ile takip etme kararı aldı. Bu parçaları takip etmesindeki amaç ise çöplerden herhangi birinin aktif olarak kullanılan uydulara, fırlatılan roketlere veya- düşük bir ihtimal olsa da- iki çöp enkazın birbirine çarpmasını önlemek. Çünkü bu çöplerin yörüngedeki hızları dikkate alındığında herhangi bir insanlı veya insansız uzay aracına çarpması büyük problemlere yol açacaktır. Her ne kadar Uzay Gözetleme Ağı (SSN) ile çok fazla büyük boyuttaki çöp takip edilse de takibi yapılamayacak kadar küçük boyutlarda çok fazla atık bulunuyor. Ses hızından yaklaşık 25 kat daha hızlı bir şekilde yörüngede hareket eden bu ufak parçalar tüm uzay araçları için potansiyel bir tehdit oluşturmakta. Örneğin, 2016 yılında Uluslararası Uzay İstasyonu’na çarpan bir uzay çöpü istasyonun camını çatlattı.
Tüm bu uzay çöpleri, Dünya’nın alçak yörüngesinde saatte 28.000 km hıza ulaşabiliyor. Diğer çöplerle çarpışma veya enerji kaybından dolayı bu çöpler Dünya’ya geri düşüyor. Yapılan araştırmalara göre, her hafta Dünya’ya yaklaşık 2000 kilogram ağırlığında uzay çöpü düşüyor. Bu parçaların büyük kısmı Dünya’nın atmosferine girdiği anda yanarak parçalanıyor.
Uzay Çöplerinin Olası Zararlarından Kurtulmak İçin Neler Yapılabilir?
Her ne kadar aktif uydulara ve uzay araçlarına zarar verme potansiyeline sahip uzay çöpleri takip edilse de Uluslararası Uzay İstasyonu’nun manevra ile yörüngesinin değiştirilmesi aktif araçların zarar görmesini engelleyebilir. Ancak maalesef yörüngedeki birçok araca manevra yaptırılamıyor. Ayrıca bu, uzay çöpü sorununu önleyecek bir çözüm yolu değil; sadece çöplerden bir kaçış yolu.
Bazı bilim insanlarının çalışmaları gösteriyor ki, Dünya’nın yörüngesindeki çöp miktarı artık kritik bir seviyede. Yani uzaya eklenen çöp miktarı artmaya devam ederse çarpışma sayısı hızla artacak ve bu çarpışmaların neden olduğu yeni çöplerin sayısı atmosfere geri dönen çöp sayısından daha fazla olacak. Böylece Dünya’nın yörüngesinin çöplüğe dönüşmesi durdurulamaz bir hal alacak.
Uzayın koca bir çöplüğe dönüşmesinin önüne geçmek için yeni araştırmalar sürdürülüyor. Bu çalışmaların arasında uzay çöplerini yakalama, lazerli sistemlerle bu çöpleri yok etme veya uyduların geri dönüşümüne teşvik etme bulunuyor. Başka bir çözüm önerisi ise çöplerin kocaman bir elektromıknatıs aracılığıyla Dünya’nın atmosferine kontrollü bir şekilde girmelerini, böylece çöplerin yanmalarını sağlamak.
Her ne kadar şimdilik çöplere kalıcı bir çözüm bulunamamış olsa da geçtiğimiz günlerde ABD Federal İletişim Komisyonu (FCC) “5 Yıl Kuralı” isimli bir uygulamayı yürürlüğe koydu. Bu yürürlüğe göre görevi sona ermiş uydular 5 yılın sonunda yörüngeden çıkartılmak zorunda.
Uzay çöpü sorunu her geçen gün daha da ciddi bir problem olarak karşımıza çıkıyor. SpaceX ve Amazon gibi şirketlerin küresel internet kapsama alanına ulaşmak hedefiyle uzaya yaklaşık 50.000 uydu göndermeyi planladığı bugünlerde yörüngenin ciddi bir uydu bombardımanına tutulduğunu anlıyoruz. Dünya yörüngesindeki uydular bugüne kadar gezegeni keşfetmemize, iletişim kurmamıza ve bunlardan daha fazlasını yapmamıza olanak sağladı. Gelecek nesiller için sürdürülebilir olarak yörüngeden ve uzaydan faydalanmamız çok önemli.