Dünya Tasarruf Günü, 1924 yılında İtalya’nın Milano kentinde düzenlenen Uluslararası Tasarruf Kongresi’nde ilan edilmiştir. Her yıl 31 Ekim’de kutlanan bu özel gün, insanların tasarrufun önemine dair farkındalığını artırmayı amaçlar. Tasarruf, genellikle bireysel ve toplumsal olarak ekonominin temel taşlarından biri olarak düşünülür. Ancak günümüzde bu kavram sadece ekonomik değil, aynı zamanda çevresel ve sosyal boyutlarıyla da öne çıkıyor. Bu noktada, Dünya Tasarruf Günü’nün sürdürülebilirlik ile olan ilişkisi daha da belirgin hale geliyor.
Sürdürülebilirlik, doğal kaynakları koruyarak, gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmayı hedefler. Ekonomik, çevresel ve toplumsal dengeleri gözeterek, uzun vadeli refah ve adaleti sağlamak için çalışır. Bu çerçevede tasarruf, sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmanın temel araçlarından biridir. Sürdürülebilir bir dünya hedefinde, tasarruf sadece para biriktirmekten ibaret değildir. Kaynak tasarrufu, yani su, enerji, gıda gibi doğal kaynakları bilinçli kullanmak da sürdürülebilir bir yaşam tarzının önemli bir parçasıdır. Karbon salımını azaltmanın en etkili yollarından biri, enerji tüketiminde ve kaynak kullanımında tasarrufa gitmektir. Tasarruf etmek, daha az enerji, su ve hammadde tüketmek anlamına gelir. Bunun doğrudan sonucu olarak, üretim süreçlerinde daha az fosil yakıt tüketilir ve daha az karbon salınımı gerçekleşir. Tasarruf edilen her enerji birimi, hem bireylerin karbon ayak izini küçültür hem de küresel ölçekte karbon emisyonlarının azalmasına katkıda bulunur. Dünya Tasarruf Günü’nde enerji tasarrufu yaparak kaynaklarımızı daha verimli kullanabiliriz. Bunlara örnek olarak kullanılmayan ışıkları kapatmak, kısa duşlar almak, enerji verimli beyaz eşyalar tercih etmek verilebilir.