Arılar, ilginç canlılar oldukları kadar insanlar ve doğa için son derece faydalıdırlar. Her ne kadar bal arıları da çok faydalı olsa da, Bombus adı verilen daha tombul ve tüylü arılar tozlaşmada daha büyük rol oynar. Peki tozlaşma nasıl çalışır? Evrimsel süreçte arılar ve bitkiler paralel şekilde evrimleşmiştir; bitkiler arıları kendilerine çekecek şekilde renkli ve arılara besin olması için nektar üretir, arılar ise vücutlarına yapışan polenleri diğer çiçeklere taşırlar. Arıların yok olması tozlaşma sürecini bozacaktır ve birçok bitki türü zarar görecektir. Doğal ortamda ve çiftlikte yetişen arılar, dünya genelindeki çiçekli bitkilerin büyük bir kısmının üremesine katkı sağlar. Tüm yetiştirilen mahsullerin %85’ine arılar katkı sağlar. Elma, armut, turp, karpuz, kavun, şeftali, lahana, kaju, erik gibi gıdaların üretiminde ciddi katkıları vardır. Hatta dünyadaki gıdaların %35’i arılar gibi hayvansal tozlaştırıcılara ihtiyaç duyar. Tabi baldan bahsetmiyorum bile. Arılar yoksa bal da yok. Arıların olmadığı bir dünyaya bakmak için elimizde bazı örnekler var ve hayır, arı filminden bahsetmiyorum. Çin’deki bazı bölgelerdeki arı eksikliği yüzünden düşen ekin miktarından dolayı çiftçiler, fırça yardımı ile tozlaşma sağlamak zorunda kalmaktadır. Tozlaşma yapacak makineler geliştirilmeye çalışılsa da, maalesef bu yörede yetişen ve tozlaşmaya ihtiyaç duyan domates, Gleadow ve Brezilya’da yetişen ve sadece arıların tozlaştırması ile meyve verebilen çarkıfelek meyvesi, arıların bölgedeki eksikliği sebebiyle tam verimde üretilememektedir.
Bu ilginç, doğa ve insanlığa faydalı ve bence aşırı tatlı canlıların sayılarında son yıllarda bir düşüş görmekteyiz. 2006 ile 2015 arasında, 1990’lardan önce bildirilen türlere göre yaklaşık %25 daha az tür rapor edilmiştir. Arıların popülasyonu da düşüş içinde. Bu düşüşün sebeplerinden bazıları: Hastalıklar ve parazitler, çevresel stresler yani dengesiz hava değişimleri ve normalin dışında hava durumları, büyük bir alanda doğal bitki örtüsünün tahrip edilip tek tür ürün dikilmesi ve bunun sonucu arıların yeterli besin alamaması, böcek ilaçları ve en büyük etmen olan arıcılık. Diyelim ki doğaya hiçbir saygısı olmayan bir arıcı olmaya karar verdiniz. Kovanı açtığınızda o bölgeye ait olmayan bir arıyı bölgeye getirmeniz arılara hastalık bulaşma riskini artırır, arıların yapay kovanlarda olması o kovanın nem oranını artırır ve bu da arılara ciddi manada zarar verir. Arıları taşırken polen yetersizliği yüzünden birçok arıcı gibi fruktoz şurubuna başvurdunuz ancak bu da maalesef arılar için zararlı. Son olarak, arı kolonisinde genetik çeşitliliğin düşük olması koloninin hayatta kalma şansını ciddi manada düşürür. Başka bir deyişle, arıcılığın bilinçsiz yapılması arılara son derece zararlıdır. Bu yüzden arıları korumak için bal alırken daha doğaya duyarlı üreticilerden almak mantıklı olabilir .
Arıları korumak demişken, biz ne yapabiliriz? Dürüst olmak gerekirse, eğer arıcı değilseniz veya tüm hayatınızı arılara yardım etmek için harcamayacaksanız, bireysel olarak yapabileceğimiz şeyler çok sınırlı. Bu noktada bence arıları ve genel olarak doğayı korumak için yapılacak en mantıklı şey sürdürülebilirlik ve doğayı koruma toplulukları hakkında bilinçlenmek ve insanları en azından daha doğa dostu alternatifler hakkında bilgilendirmek.